Sepet

Bir tepede başladı senin öykün,
Yalnızlık mıydı yoldan çıkartan seni?
Yoksa sahip olduğun güç mü iten,
Hepsini ağaçlarla birleştirmeye seni?


Belki de sonsuza kadar gölgesinde yaşayacağın bir yetenek,
Farkında mıydın sen de bunun?
O yüzden mi yaptın, kalmadı sende gelenek,
Açıklaması kötü bir şöhret miydi bunun?


Neye dönüştün sen istemeyerek,
Yoksa gerçekten mi arzun yenilemezdi kana karşı?
Acılı bir evrim inlemeyerek,
Tüm yalan olan bu kutsallara karşı,
İnsanın içindeki kötülüğe karşı.


Sepet, şimdi içinde var milyonlarca ruh
Dolanıp duruyorsun bu dünyada yıllardır,
Asla doymuyor karnın, asla susmuyor şarkın.


Ne kadar çok istesen de olamadın efsaneden fazlası,
Ama istemeden oldun zamanın üstadı.
Okudun her şeyi, biliyorsun bilinmeyeni
Öğrendin tüm lisanları, öğrendin tüm lügatları,
Dostu olma şerefinde bulundun şehri yanarken umursamayanın,
Uzaktan izleme şerefinde bulundun, erdemleri yüzünden yanlış anlananı.
Ama yine de mutsuzdun bu yüzden bıraktın bunları,
oldun eski zamanlardan kalmış bir dengesizliğin uzmanı.
Kaosu kullanarak yapılan büyü bu,
istediğini elde etmenin şüphesiz yolu.


Bir gün bir insan çıktı karşına, sepet
Anlamsız diğerleri gibi başta
Okudukça anlıyorsun içini,
Ve onun için vazgeçtin her şeyden,
Oldun ölümlülüğün kölesi.


Fakat o senin gibi değil zamanın düşmanı,
O öldürüldü aptallar tarafından,
Şimdi kim durdurabilir seni?
Bu ölümlü insanlara karşı?


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Anlamsız Bir Anlam

Sesleniş

Akıl Yargıcı